Omuz kırığı, omuz bölgelerindeki kemiklerden birinin veya birkaçının kırılması ifade eder. Omuz, humerus (üst kol), skapula (omuz kemiği) ve klavikula (köprücük kemiği) gibi kemiklerin birleştiği bir eklemi içerir. Omuz, kolun hareketini sağlayan ve çeşitli aktivitelerde kullanılan önemli bir eklemdir. Omuz kırıkları, düşmeler, spor yaralanmaları, trafik kazaları veya diğer travmatik olaylar ile meydana gelebilir.
Omuzun karmaşık yapısı nedeniyle bu bölgedeki kırıklar bazen çıkıklarla da karıştırılabilir. Ancak kırık ve çıkık farklı durumları ifade eder. Kırıkta kemik yapısı bozulurken, çıkıkta kemikler eklem yuvasından çıkar. Doğru tanı koymak önemlidir.
Omuz Kırıklarının Nedenleri
Omuz kırıklarının en yaygın nedenleri arasında doğrudan travmalar, düşmeler ve yüksek enerjili kazalar yer alır. Özellikle yaşlı bireylerde kemik yoğunluğunun azalması (osteoporoz) kırık riskini artırırken, gençlerde ise genellikle spor aktiviteleri ve trafik kazaları ön plandadır.
Düşmeler: Omuz kırıkları düşme sonucu sıklıkla görülür, özellikle yaşlı kişilerde küçük travmalarla bile kırık oluşabilir. Ev içinde ya da açık alanda düşmeler, araç içi trafik kazaları, bisiklet, motosiklet ya da kayak gibi sporlarda yüksekten düşme, omuza doğrudan darbe alınması kırığa neden olabilir.
Spor Yaralanmaları: Sporcular, omuz kırıklarına maruz kalabilir, özellikle temaslı sporlarda veya aşırı kullanıma bağlı olarak da omuzun çeşitli yerlerinde kırıklar oluşabilir. Voleybol, futbol, basketbol gibi temas sporlarında omuz sıkça darbe alabilir. Genç bireylerde bu tür spor aktivitelerine bağlı olarak travmatik omuz kırıkları görülebilir.
Osteoporoz: kemiklerin zayıflamasına neden olur ve özellikle yaşlı kadınlarda yaygındır. Bu durum, omuz gibi kemik yoğunluğu yüksek bölgelerde bile basit bir düşmeyle kırık oluşmasına yol açabilir.
Omuz Kırıkları Nasıl Anlaşılır?
Omuz kırıkları genellikle belirgin semptomlarla kendini belli eder. Omuz kırıklarında en yaygın belirti, kırığın oluştuğu anda hissedilen ani ve şiddetli ağrıdır. Bu ağrı genellikle dinlenmekle azalmaz ve hareketle daha da artar. Omuzda hareket kabiliyetinin kaybı ya da ciddi anlamda kısıtlanması omuz kırığına işaret edebilir. Hasta kolunu yukarı kaldıramaz, yana açamaz ya da arkaya götüremez. Kırığın olduğu bölgede ödem (şişlik), hematom (morarma) ve bazen dışarıdan gözle görülür şekil bozukluğu (deformite) oluşabilir. Bu tür fiziksel bulgular, kırığın ciddiyetini gösterebilir. Belirtiler kısaca;
- Şiddetli ağrı
- Şişlik ve morarma
- Hareket kısıtlılığı
- Omuzda veya kolda dengesizlik
- Omuzda şekil bozukluğu şeklinde açıklanabilir.
Omuz Kırığı Türleri
Omuz kırıkları, omuz anatomisinde yer alan üç ana kemiğin hangisinde meydana geldiğine göre sınıflandırılır. Her kırık tipi, tedavi yaklaşımı ve iyileşme süreci bakımından farklılık gösterebilir. Doğru sınıflandırma, tedavi başarısında kritik rol oynar.
1. Klavikula (Köprücük Kemiği) Kırıkları
Klavikula, omuz ile göğüs kafesi arasında yer alır ve en sık kırılan kemiklerden biridir. Genellikle düşme ya da direkt darbe sonucu kırılır. Özellikle gençlerde daha sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Vücutta cilt altında çok sık görülen bir kemiktir.
Kazalar ve el açık iken üzerine düşme durumlarında görülür. Kişi elini kaldıramaz ve diğer eli ile kırılmış kolunu tutmak zorunda kalır. Tedavide hastanın yaşı, aktivite seviyesi ve kırığın pozisyonu değerlendirilerek, bandajlamadan ameliyata kadar farklı tedavi yöntemlerinden biri seçilir. Bu kırıklar çoğu zaman cerrahi gerektirmeden iyileşebilir, ancak bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.
2. Proksimal Humerus (Üst Kol Kemiği) Kırıkları
Üst kol kemiğinin omuza yakın olan bölgesi kırıldığında, bu duruma proksimal humerus kırığı denir. Özellikle yaşlı bireylerde, düşük enerjili düşmeler sonucunda sık görülür. Kırığın tipi (tek parça, çok parçalı) tedavi kararında belirleyicidir.
Humerus üst uç kırıkları iki şekilde oluşur. Gençlerde daha çok kazalar gibi yüksek enerjili travma ile oluşurken daha ileri yaşlarda ufak travmalar sonucu ile bile oluşabilir. Tedavide hastanın yaşı, aktivite seviyesi ve kırığın pozisyonu değerlendirilerek, bandajlamadan ameliyata kadar farklı tedavi yöntemlerinden biri seçilir.
3. Skapula (Kürek Kemiği) Kırıkları
Skapula kırıkları nadir görülür, çünkü bu kemik kaslar ve kaburgalar tarafından korunaklıdır. Genellikle yüksek enerjili travmalar (trafik kazaları, yüksekten düşme) sonucunda oluşur ve çoğu zaman başka yaralanmalarla birliktedir.
Omuz Kırıkları Tanı ve Tedavisi
Doğru ve erken teşhis, omuz kırığı tedavisinin başarısı açısından büyük önem taşır. Hastanın şikayetleri ve fiziksel bulguları ile başlayan değerlendirme, görüntüleme teknikleriyle netleştirilir. Röntgen veya bilgisayarlı tomografi yöntemleri kullanılarak kırık çeşidi belirlenir, tedavi yöntemi planlanır.
Omuz kırıkları tedavisinde hastanın yaşı, kırığın çeşidi, hastanın fonksiyonel beklentileri gibi tedaviyi belirleyecek birkaç seçenek vardır. Omuz kırığında ya konservatif tedavi yöntemleri ya da cerrahi uygulanır.
Cerrahi Olmayan (Konservatif) Tedavi
Kırık yer değiştirmemişse veya çok parçalı değilse, cerrahi müdahaleye gerek kalmadan omuz askısı, atel veya bandaj gibi yöntemlerle tedavi mümkündür. Bu süreçte omuz hareketsiz bırakılarak kemiklerin doğal şekilde kaynaması sağlanır. Ardından fizik tedavi programı ile omuz hareketliliği yeniden kazandırılır.
Cerrahi Tedavi
Eğer kırık yer değiştirmişse, parçalıysa ya da eklem yüzeyine uzanıyorsa, cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahide kullanılan yöntemler arasında plak-vida sistemleri, intramedüller çiviler ve nadiren omuz protezi yer alır. Ameliyat sonrası rehabilitasyon süreci, cerrahi kadar önemlidir.